Bu makalemizde; Apraksi Dizartri farkı, konuşma apraksisi, Dizartri egzersizleri, Dizartri tedavisi, Dizartri nedir, Apraksi nedir, Apraksi nedir tip ve çeşitleri nelerdir, Motor Apraksi nedir gibi alakalı alt başlıklar hakkında da açıklamalarda bulunarak ilerleyeceğiz.
Motor Konuşma Bozuklukları Nedir?
Hem duyusal hem de motor sistem aşamalarını ifade eder. Bu aşamalar sırasında; ses, ağız sistemi, nöral fonksiyonlar ve ardı ardana gelen birçok fizyolojik entegrasyon bir araya gelerek kullanılır. Konuşma; solunum sistemi, Fonasyon sistemi, Artikülasyon, Prosodi sistemlerinden en az bir ya da birden fazlasında meydana gelen nöromotor problemiyle olumsuz yönde etkilenebilir. Bu durumda ortaya çıkan bozukluklara motor konuşma bozukları adı verilir. Motor konuşma bozuklukları iki ayrı ana tipte yer alır. Bunlar Dizartri ve Apraksi’dir.
Dizartri Nedir?
Konuşmanın anlaşılabilirliğinin kısıtlandığı bir motor bozukluktur. Bu bozukluk merkezi sinir sistemi ya da çevresel sinir sisteminde meydana gelen sistemsel hasarlardan oluşabilir. Veya her iki sinir sisteminde aynı anda oluşabilecek hasarlar sonucu da ortaya çıkabilir. Sinir sistemlerinde oluşan hasarlar sonucu aşağıda sıralanan bir, birden fazla ya da anılan alt sistemlerin tamamı etkilenir. Bunun sonucunda da konuşma sınırlanabilir, kısıtlanabilir, anlaşılabilirliği düşebilir.
Sinir sistemlerindeki hasarlar aşağıda sıralanan alt sistemleri olumsuz etkiler;
- Konuşmanın sağlandığı tüm kas grupları
- Koordinasyon sorunları
- Paralizi
- Sesletim fonksiyonları
- Solunum sistemleri
- Spastisite
- Rezonans
- Flaksidite
- Prozodik
Dizartri Hangi Hastalıklarla Birlikte Gözlemlenir?
- Beyin tümörleri
- Parkinson hastalığı
- Serebral Palsi
- Travmatik düzeyde gerçekleşen beyin tahribatları
- Multipl Skleroz
- Progresif Supranükleer Palsi
Dizartri Tipleri – Çeşitleri Nelerdir?
- Spastik Dizartri
Üst motor nöron sistemlerinde oluşan lezyonlar sebebiyle ortaya çıkar. Bu lezyon ve etkenlere en iyi örnekler; Travmalar, Dejeneratif hastalıklar ve Serebrovasküler olaylar olabilir. lezyonlar sonucu vital kapasitelerde gerginlik, hipernazalite, düşük perde sesleri, sert sesler, kulak tırmalayıcı sesler, sözcüklerde ünsüz üretimleri, vurgulamada azalma ya artma veya konuşmada yavaşlık görülen tiptir.
- Flaksid Dizartri
Alt motor nöron sisteminde meydana gelen lezyonlar neticesinde oluşur. Bu lezyonlara en iyi örnekler; Kraniyal, Bulbar Palsi olabilir. Lezyonlar kas kuvvetlerini etkiler ve kas sistemlerinde ortaya çıkan sekonder sorunlar nedeniyle konuşma olayı olumsuz etkilenir. Kaslar burada anılan alt sistemleri olumsuz olarak etkiler; sesli soluk alıp verme, seste yaşanan şiddet değişimleri, anlaşılması çok zor ünsüz üretimleri, solunumda zorluk yaşama, dil ucu ses üretiminde problem. Flaksid Dizartri’de bu sorunlara ek olarak monoton konuşmada gözlemlenebilmektedir.
- Ataksik Dizartri
Serebellar sistem lezyonları sonucu ortaya çıkan motor konuşma bozukluğudur. Lezyonlar ses şiddetinde ani ve aşırı değişimlere neden olabilir, çatlak ya da titrek ses üretimine neden olabilir, heceler arasında beklemenin gerçekleşmesine ya da heceleri uzatmaya sebep olabilmektedir.
- Hiperkinetik Dizartri
Basal Ganglia lezyonları sonucu ortaya çıkan motor konuşma bozukluğu olarak anılmaktadır. Bu lezyonlara verilebilecek en iyi örnekler; Myokloni, Ballismus ve Atetoni gösterilebilir. Bu lezyonlar neticesinde; ses çıkışında kırılmalar – titremeler olabilir, monoton konuşma olabilir. Hipernazalite, ses duraklamaları, azalan vurgu tonları, zorlu soluk alıp verme süreçleri gibi olumsuzluklar görülebilir.
- Spastik Flaksid
Karmaşık Dizartri tipi olarak bilinir. Hem üst hem de alt motor nöron lezyonlarının bir arada yaşandığı hastalıklar sonucu ortaya çıkabilir. Bu lezyon hastalığına en iyi örnek; Amyotrofik Lateral Skleroz sayılabilir. Hastalık neticesinde net anlaşılması imkansız ünsüz üretimleri, konuşma esnasında monotonluk, gergin sesler ve tek düze ses şiddeti oluşabilir.
- Hipokinetik Dizartri
Parkinson hastalığında ortaya çıkan bir motor konuşma bozukluğu olarak tanımlanır. Solunum seviyelerinde azalma, tremor, palilali, tek düze ses şiddetleri, kısa kısa ve kesik kesik konuşma bozukluğunun gözlemlendiği dizartri tipidir.
- Spastik Ataksik
Karmaşık tip dizartri’dir. ÜMN – üst motor nöron lezyonlarında ortaya çıkar. Multiple Skleroz iyi bir örnektir. Solunum destekleri zayıf olabilir, ses şiddetlerinde bozulmalar ya da kontrol yetersizlikleri gerçekleşebilir. Soluklu ses şiddetleri meydana gelebilir. Vurgulamada sorunlar yaşanabilir ve yetersiz prosodi durumları mevcut olan Dizartri çeşididir.
Dizartri Değerlendirmesi
Değerlendirmeden kasıt; saptama, tanılama ve müdahale için gerekli stratejinin ortaya çıkartılmasıdır. Değerlendirme yapılırken teknolojik görüntüleme sistemleri kullanılır. Böylece hasar alan beyin lobları ve lezyonları tespit edilir. Hasar görmüş yapıların tam saptanması gereklidir. Ayrıca bilgisayarlı ses analiz teknolojisinden de faydalanılmaktadır. Böylece hastanın konuşmasının akustik verileri de değerlendirilmektedir.
Dizartri Terapisinin Amacı
Dizartri terapisindeki odaklanılacak temel hedef; bu hastalığa sahip bireyin dili nasıl kullandığını, konuşmasındaki anlaşılabilirlik düzeyinin tespiti, konuşma aktarımının hızı ve ne kadar sürdüğü, konuşmasının ne kadar doğal yapıda olup olmadığı, ezgisel ve prosodik aktivitelerini ne düzeyde gerçekleştirebildiği ve bunlara bağlı olarak yaşamı boyunca iletişiminin desteklenmesini sağlamaktır.
ADİS Ne Zaman Gereklidir?
Adis = Alternatif ve Destekleyici İletişim Sistemleri’nin kısaltılmışıdır. İlerlemeyen ve akut düzeydeki Dizartrilerde kullanılır. Adis ile hastalar daha net konuşabilir seviyeye gelene dek diğer bireylerle olan iletişiminin sağlanmasına destek olmaktadır. Uzun dönem boyunca kullanılması gerekebilir. Konuşmanın anlaşılabilir düzeye ilerletilememesi durumunda da destekleme için başlayan bu teknik tek seçenek olarak tercih edilebilir.
Apraksi Nedir?
Özetle yetenek gerektiren hareket sistemlerinin gerçekleştirilememe durumu olup motor agnozinin türüdür. Bu hastalarda; akinezi, anlamada azalma ya da bilişsel işlevlerde bozulma yaşanma durumları yoktur.
Apraksi Tipleri Nelerdir?
- Motor Apraksi
Bu tipte deneyim kullanılarak elde edilen kinetik formüller bozulmaya uğramaktadır.
- Limb Kinetik Apraksi
Hız ve akıcılığın kaybolduğu Apraksi türüdür. Suplementer, premotor, sol frontal motor lezyonları bu kabiliyetten sorumludur.
- İdeomotor Apraksi
Bu tipe sahip hastalara komut ulaştırıldığında hareket dizisini doğru yapamamaktadırlar. Inferior Parietal lob lezyonları’nın sorumluluğunda olan fikir – eylem gerçekleştirme dizisi bozulmuş olan hastalardır.
- İdeatuar Apraksi
Eylemin gerçekleştirilmesi ve planlamasında yaşanan bozukluklardır. Yapılacak eylem art arda ve sırasıyla gerçekleştirilemez.
- Yürüme Apraksisi
Mediyal Frontal Korteks lezyonları sonucu belirir. Lezyon gerilmesi sonucu ortaya çıkar.
- Konuşma Apraksisi
Dominant İnferior Frontal lob’un sorumluluğunda yaşanan lezyon problemleri sonucu açığa çıkan sözel apraksi hastalığıdır.
Sözel Apraksi Nedir?
Hem yetişkinlik döneminde hem de çocukluk sürecinde konuşma eyleminde gerçekleşen programın bozukluğa uğramasıdır. Motor bozukluktur. Çocukluk sürecindeki Apraksik konuşma problemleri yapısal formda beyin tahribatları gerçekleştiğinde meydana gelmektedir. Bir diğer adı da Sensori motor konuşma bozukluğudur. Kelime üretimi ve kontrollü – istemli kas hareketlerini devreye sokmada planlama bozukluğu vardır.
Apraksik Konuşma Özellikleri Nelerdir?
- Mütemadiyen sesletim sorunları gözlemlenir.
- Fonasyon koordinasyonunda problem vardır.
- Bu hastalığa sahip bireyler kendi yetersizliğinin farkındalığını yaşarlar.
- Kelime ne kadar uzun ise problem de aynı oranda yüksektir.
- Sesletim bozuklukları tek düze değildir, tutarsız yapıda ve dengesizdir.
- Sözcüklerde yinelemeler, sözcükleri uzatmalar, sözcükleri değiştirmeler meydana gelebilir.
- Ünsüzleri söylemek ünlülere göre daha güçtür.
- Sözcüklerin başındaki ünsüzleri çıkarmak sonlardaki ünsüzlerden daha güçtür.
Apraksi Terapisinin Genel Amacı Nedir?
Hastanın konuşma – sözcük faaliyetini ve üretimini sağlayabilmesi için lüzumlu olan Artikülatör hareket sistemlerini kontrollü ve istemli olarak güçlendirebilmesidir. Apraksi çok şiddetli ise hastanın anlaşılabilir konuşmasını amaçlamak gerçekçi olamaz. Bu bireyler için hem alternatif hem de destekleyici nitelikle iletişim sistemleri üretilmelidir.