0+
Psikolojik danışmanlık, psikoterapi, psikolog ve danışan arasındaki ilişkiyi temel alan iyileştirme yöntemi olarak görülmektedir. Bu destek türlü çeşitli psikolojik rahatsızlıkların üstesinden gelmeye ve yardımcı olmanın yanı sıra bir çok şeyle de ilgilenmektedir. İnsanların kişisel, ilişkisel, ailevi ya da iş kaynaklı duygusal zorluklarının üstesinden gelmelerine de yardımcı olmaktadır.
Psikolojik danışmanlık kavramı veya psikoterapi kelimesi her ne kadar bazı insanlar için olumsuz duygular uyandırıyor olsa da artan farkındalığın seviyesi ile birlikte kişiler için önemi artan bir hizmet haline gelmiştir. Yine de zaman zaman psikolojik danışmanlık desteği alması gereken kişiden terapiye gitmenin bir öneminin olmadığı, problemin kaynağının kişinin kendisi olduğunu ve yine kendi başına çözebileceğini, kendi sorununu kendisinden başkasının çözemeyeceğinin düşünmesi ya da bir sorunu olmadığı ve yalnızca sorunu olan kişilerin psikolog ile görüşeceği vb. düşüncelere kapılıp bu tür düşünceleri dile getirdiği görülmektedir. Psikolojik danışmanlık ya da psikoterapi desteği almaya başlama kararı çok da kolay olmamaktadır. Ancak bu kararın alınmasında psikoterapi süreci ile ilgili bazı yanlış ya da farklı olarak algılanmalar bu süreçte danışmaya engel olabilmektedir.
Psikolojik Desteği Kimler Almalıdır ?
Bilinenin aksine psikolojik danışmanlık yalnızca hasta ya da problemli kişiler için yoktur. Bunaltıcı, uzun süren çaresizlik ve mutsuzluk duygularıyla karşı karşıya kalınıyorsa, kişi kendi uğraşlarına, aile, arkadaş çevrenizin yardımlarına rağmen yine rahatsız eden problemler geçmiyorsa, kişi kendini her daim kaygılı, karamsar ve sinirli hissediyorsa, iş hayatına konsantre olmakta güçlük çekiyorsa, hayat kalitesi eskisi gibi değilse, aile ve sosyal ilişkilerinde sorun yaşıyorsa, kişinin davranışları madde, alkol ve türevi şeyler kullanmaya itiyor, sinir hakimiyetinin önüne geçemeyip, diğer insanlara zarar verilmesine yol açıyorsa da psikolojik destekten yararlanılması düşünülmelidir.
Psikoterapi ve psikolojik danışmanlık, kişiye tarafsız, yargısız bir şekilde işbirliği yapmaya hazır olan bir klinik psikolog ile kendini rahat hissederek açıkça konuşabileceği bir ortam sağlar ve terapi süreci sayesinde daha sağlıklı ve işlevsel bir yaşama sahip olmasına yardımcı olur. Araştırmalara göre psikoterapiye başvuran danışanların yüzde yetmiş beşinin terapi sürecinden yararlandıkları görülmüştür. Unutulmamalıdır ki kişi problemlerinden bunaldığında buna bir çözüm aradığında asla yalnız değildir. Bu destek türü danışanın, kendini sıkışmış hissettiği durumdan kurtarmaya yarayan bir araç ve kendisine yapabileceği en iyi yatırımlardan biridir. Kısacası kendini bunalmış, yorulmuş kişiler ya da birisi ile sohbet muhabbet etmeye ihtiyacı olan kişiler tarafından psikolojik danışmanlık çok mantıklıdır. Danışan kişiye oldukça iyi gelecek ve danışan eskiye nazaran çok daha ferah ve rahat hissedecektir.
Türkiye de Rehberlik Ve Psikolojik Danışmanlık Nasıl Başlamıştır ?
Bugünkü anlamda rehberlik ve psikolojik danışmanlık kavramı, Türk eğitimine 1950'lerin ilk yıllarında 1947'de Marshall yardımı çerçevesinde başlayan Türk ve Amerikan dostluk ilişkileri, eğitim alanında ise değişme ve gelişme arzularını çoğaltmıştır. Amerika'ya gruplar halinde öğrenciler gönderilmeye başlanmıştır. Birçok yöneticiler, eğitimciler, askerler, vb. görgü ve bilgi arttırmak için gruplar halinde gönderilmiştir. Oradan da Türkiye'ye birçok alanlarda uzmanlar gelmeye başlamıştır. Organize rehberlik faaliyetleri dolayısı ile psikolojik yardım hizmetleri kavramının Türk eğitiminde yer almaya başlamasında bu ilişkilerin büyük rolü olmuştur. Zaten 1950’den önceki yıllarda da öğrencinin kişisel gelişmesi için bazı fikirler ve çabalar eğitim literatüründe ve okul faaliyetlerinde görülmektedir. Çocuğun kendi yetenek, ilgi ve ihtiyaçları çerçevesi içinde öğrenip gelişmesinin gerektiği fikri yaygındır. 1939 tarihli bir ilkokul müfredat programında, öğretmenin öğrencilere kılavuzluk etmesi işaret edilerek rehberlikten bahsedilmeye başlanmıştır. Öğrencinin kişisel gelişmesini daha etkili bir şekilde sağlamak için okul ve ailenin işbirliği gereği idrak edilmiştir. Böylelikle okullarda okul ve aile birlikleri kurulmuş ve Millî Eğitim Bakanlığı, okul ve aile birlikleri yönetmeliğini çıkartmıştır. Amerika ve Türkiye arasındaki tabiri caizse bu alışveriş psikolojik danışmanlık zeminini oluşturmuş daha sonra okullara dahil edilerek devam etmiştir.
Psikoloji Nedir ?
Psikoloji, canlıların davranışlarını inceleyen ve bu davranışların altında yatan sebepleri ortaya koyan bilim dalına denmektedir. Zihinsel etkinlikler ve davranışların bilimsel çalışmasıdır. Psikoloji uygulamalı bilimlerdendir. Uygulayan ya da araştıranlara psikolog denmektedir. Toplumsal, davranışsal ve bilişsel araştırmacılık alanları ile ilgilenmektedirler. İnsanın bireysel ve toplumsal açıdan zihinsel unsurlarını incelerken fizyolojik ve biyolojik süreçleri de irdelemektedir. Bu bilim dalı ile uğraşanlara psikolog adı verilmektedir. Bu bilim dalının amacı çevre, insan ve davranışlar arasında meydana gelen etkileşimi incelemektir. Bu esnada düşünce, duygu ve davranışları araştırır ve inceler. Bunu yaparken öncelikle bunları anlar, açıklamaya çalışır, elde ettikleri üzerinde bilinmeyenleri bulur ve bunları kontrol altına almaya çalışır.
Psikolojide öznel ve nesnel olmak üzere iki ayrı yöntem kullanılmaktadır. Öznel yöntem içebakışa dayanmaktadır. Konuları, bilinç olgularından oluşmaktadır. Sezgi ya da iç düşünme yolu ile kişinin kendi kendini gözlemlemesinde dile gelmektedir. Nesnel Yöntem ise dış gözleme dayanmaktadır. Konuları davranış ve gözlemlenmesinde dile gelmektedir. Değişik yöntemler ile incelenen psikolojik olaylar ise kişilik, duyum ve algı, dikkat, öğrenme, bellek ve anı zeka, hayal gücü, düşünme ve hüküm, tepkiler ve davranışlar, hareket olarak da psikolojik yaşamın duyumlarla ilgili yönü, hoşlanmak, üzülmek, duygu, yöneliş, ihtiraslar ve bunların denetimi, bilinç dışı, kompleksler, istek duygu ve düşüncelerin anlatımı olarak konuşma, okuyup yazma yetileri, psikoz gibi bazı ruhsal bozukluklar ve insan karakterlerinin oluşumudur. Deneysel psikoloji ve psikometri, fizik olgularla bilinç olguları uyartı ve duyum arasındaki ilişkileri inceler. Karşılaştırmalı psikoloji, hayvan psikolojisi, çocuk psikolojisi, ilkel insan psikolojisi, akıl hastaları psikolojisi, insan tipleri psikolojisi, katılım psikolojisi ve karakterlerin farklılık açısından incelenişi vb. gibi doğa bilimlerine bağlanır. Bilimsel psikolojinin birçok uygulama alanı bulunmaktadır. Eğitim, endüstri, askerlik, adalet vb gibi alanlar uygulamalı alanlarıdır.