Terapi ile diyet, diyet yapmakta zorlanan kişiler için oldukça mantıklı bir seçimdir.
Aslında zayıflamak için ne yapılması gerektiği açıkça herkes tarafından çok iyi bir şekilde bilinmektedir. Vücuda alınan kalori, harcanan kaloriden daha az olduğu zaman kilo verilmektedir. Bu kadar basit bir çözümü olmasına rağmen kilo vermekte zorlanılan zamanlar ve kişiler bulunmaktadır. Ya da verdiği kiloyu kısa zaman da geri alan bireyler de bulunmaktadır. Çünkü kilo verimine engel olan veya kilo alımına neden olan düşünce ve davranış kalıpları bulunmaktadır. Bunlar değiştirilmediği sürece kişinin hayatının belirli dönemlerinde diyet yapıp, bir miktar kilo verip, sonra da bu verilen kiloları hatta daha fazlası alınmaya devam edilecektir. Bu kısır döngü çoğu kişiye çokça tanıdık gelmektedir. Bu kısır döngüden çıkmak isteyenler için bir psikoterapi yöntemi olan terapi ile diyet önerilmektedir. Bu şekilde kilo alan kişiler için bilişsel davranışçı terapi önerilmektedir. Tüm dünyada etkinliği kanıtlanmış olan ve yaygın olarak kullanılan bu bilişsel davranışçı terapi kişiye zayıf insanlar gibi düşünmeyi ve yaşamayı öğretecektir. Böylece kişi terapi ile diyet yapmayı başarmış olacaktır.
Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir ve Kilo Verimine Nasıl Yardımcı Olur ?
Bilişsel davranışçı terapi diğer tüm terapi ile diyet türleri gibi konuşularak yapılan tedavi türüdür. Tüm dünyada yaygın olarak kullanılan, kanıta dayalı bir psikoterapidir. Bazı düşünce ve davranış kalıplarının kişinin uyumunu bozduğu temeline dayanmaktadır. Bu düşünce ve davranış kalıplarını fark etmek ve bunları değiştirecek teknikler öğretmek tedavinin temel hedefini oluşturmaktadır.
Aslında kilo vermenin tek şartı günlük alınan kalori miktarını kısıtlamak, harcanan kalori miktarını ise arttırmaktır. Üstelik bu, tamamen kişinin kontrolünde olan bir durumdur. Kimse kişiye zorla bir şeyler yediremez. Bu basit gerçeğe rağmen kilo vermek veya verdiği kiloyu korumak kişiye zor gelmektedir. Obez kişilerin kişisel yaşam öykülerine bakıldığı zaman, tekrarlayan bir biçimde başarısız kilo verme girişimleri olduğunu, kilo vermeyi başarabilseler bile kısa sürede verdikleri kiloyu hatta daha fazlasını geri aldıkları görülmektedir. Bunun temel nedeni, kişinin kilo almasına neden olan düşünce ve davranış kalıplarını tekrarlayan bir şekilde sürdürmesidir. Terapi ile diyet dalı olan bilişsek davranışçı terapi ile temel amaç, kişinin kilo almasına veya kilo verememesine neden olan bu düşünce ve davranış kalıplarını fark etmesini sağlamak ve bunları nasıl değiştireceğine dair teknikler öğretmektir. Buna bir nevi kilo ve yemeye yönelik hayat tarzını değiştirme ve zayıf insanlar gibi düşünme ve davranmaya başlama da denilebilmektedir.
Diyet Nedir ?
Diyet yapacak olan kişiler öncelikle diyet kavramını iyice anlamaları gerekmektedir. Bunun bilincinde olarak uygulamaları gerekmektedir. Diyetin ne demek olduğunu bilmeden uygulama yapmaya geçilmesi istenmeyen durumlara sebebiyet verebilir. Diyet denilince akla ilk gelen kavram zayıflamadır. Aslında bu yanlış bilinen bir durumdur. Diyet; günlük beslendiğimiz beslenme programına verilen isimdir.
Diyet yalnızca kilo vermek veya kilo almak için yemek veya yememek değildir. Diyet sağlıklı bir yaşam için uygulanan beslenme programı olarak tanımlanabilmektedir. Beslenme için uygulanacak program için bir diyetisyen yardımı alınmalıdır. Diyetisyenler diyeti uygulayacağı kişinin öncelikle belirli özelliklerine göre program uygular. Bu özellikler cinsiyet, yaş, kilo, boy, kas ve yağ oranı, günlük fiziksel aktivitelerdir. Günlük enerji ve protein alımı bu özellikler çerçevesinde değerlendirilmektedir. Diyetisyenler tarafından hazırlanan bu programlar kişiden kişiye farklılık gösterir. Her insanın diyeti kendine özgüdür. Herkesin alması gereken kalori, olması gereken ağırlık ve metabolizması aynı değildir. Kişiye özel listeler oluşturulur. Yağ, karbonhidrat, protein, vitamin ve benzeri maddeler oranlarıyla dengeli şekilde dağıtılır ve kişi rahatlıkla diyetini uygulamaya başlar. geçebilir.
Kişiler aç kalarak diyet yapma telaşına düşüyor. Aç kalarak istenilin sağlığa ya da kiloya ulaşılmamaktadır. Aksine vücut uzun süre aç kalırsa depolamaya geçer ve bir sonraki beslenme sırasında alınan besinler kiloya dönüşür. Böylece hayal edilen kiloya ulaşılamaz ve daha can sıkıcı bir durum ortaya çıkabilmektedir. Sadece yemek ile değil beyinde de kilo vermeyi hedeflemek gerekmektedir. Başaramayan kişiler için terapi ile diyetönerilmektedir.
Kilo Almaya Neden Olan Düşünceler Nelerdir ?
Diyet yapımını veya gün içerisinde hareketi engelleyen düşüncelere sabote edici düşünceler de denebilmektedir. Bu düşünceler kişinin kilo verimini engeller veya verilen kiloları hızlı bir şekilde alımına neden olur. Bu sebeple terapi ile diyet önerilmektedir. Bilişsel kurama göre kişinin bir duruma verdiği duygusal ve davranışsal tepki olayın kendisinden değil, olayla ilgili yaptığı yorumlardan kaynaklanmaktadır. Bu yorumlar kişinin o an zihnine gelen düşünceleridir. Bu düşüncelerde hatalı olan bazı kalıpların olması kişide olumsuz duygulara ve uyuma yönelik olmayan davranışlara neden olmaktadır.
Diyet konusunda sabote edici düşüncelerin ve bu düşüncelerde yapılan hatalar bulunabilirse, daha gerçekçi ve sağlıklı alternatif düşünceler oluşturabilir ve bu sayede kilo verimini engelleyen davranışlardan arınılabilmektedir. Sabote edici bazı düşünceler vardır. Mesela hep ya da hiç düşüncedir. Olayları sadece iki uç kategoride değerlendirmektir. Örneğin diyette en ufak bir aksama yaşadığında battı balık yan gider düşüncesi ile kişi diyeti bozabilmektedir. Geleceği olumsuz öngörme yani tek olası sonuç bu olmasa da, gelecek hakkında tek bir olumsuz öngörüde bulunmalar yapılabilmektedir. Örneğin, gittiğim yerde ikram edilen tatlılara dayanamayacağım düşüncesi, hemen bir karara varma, bir gözlem yapıp bunun tek bir sonucu olabileceğine inanmakta bu seçeneklerdendir. Örneğin bu hafta kilo veremediğime göre kilo vermem imkansız düşüncesi,kendini kandırma; kişinin kendisine başka zamanlar inanmayacağınız şeyler söylemesi mesela bunu yiyebilirim, bu sayılmaz düşüncesi de diyeti bozmaktadır. İşe yaramayan kurallar koyma yani çevresel etkenleri göz önüne almadan, kişinin kendisine veya başkalarına işe yaramayacak kurallar koyması örnek olarak yemek çöpe atılmaz ve alakasız konuları ilişkilendirme yani birbiri ile ilgisi olmayan iki kavramı birleştirmek, mesela okadar sıkıntılıyım ki, yemek yemeliyim vb. düşünceler ile kişi kendini kandırıp diyetine sadık kalamamaktadır. Bu ve bunun gibi düşüncelerinin önüne geçemeyen kişiler terapi ile diyet yapabilmeyi tercih etmektedir.